Translations for „kentsel“ in the Turkish » German Dictionary

kentsel ADJ

kentsel

städtisch

Usage examples with kentsel

kentsel yığışım

Agglomeration f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Kızıl kuyruklu şahin çöller, otlaklar, ormanlar, tropikal yağmur ormanları, tarım alanları ve kentsel bölgeler de dahil olmak üzere birçok biyomda ve yükseklikte yaşayabilir.

tr.wikipedia.org

Belediyeler, kentsel (linn) ve kırsal (vald) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Kentsel dönüşüm sebebiyle her geçen yıl nüfus hızla artmaktadır.

tr.wikipedia.org

Kentsel alanlarda oluşturdukları gürültü ve kargaşa da insanlar açısından rahatsız edici olabilmektedir.

tr.wikipedia.org

Bu yüzyılda kentin nüfusu önemli ölçüde artmıştır ve kentsel gelişmede yeni bir dönem başlamıştır.

tr.wikipedia.org

Bölgenin tarihi, kentsel dönüşüm ve soylulaştırmanın, sosyoekonomik, kültürel, siyasi ve mimari gelişmeleri kapsayan arketip bir örneğidir.

tr.wikipedia.org

Karayollarından ve diğer kentsel faktörlerden kaynaklanan gürültü, kentsel planlama yaparak ve daha iyi yol tasarlayarak azaltılabilir.

tr.wikipedia.org

Bunlardan 5'i kentsel ve 3'ü kırsaldır.

tr.wikipedia.org

Küçük kentsel mahallelerde yaşayanlar durmadan genişleyen banliyölerde de yaşayanlara kıyasla daha az araç kullanırlar ve birçok açıdan daha düşük çevresel etkiye sahiptirler.

tr.wikipedia.org

Sömürgeciliğin sona erişi ve “ilkel” denen halk topluluklarının giderek uygarlaşması, etnografların bundan böyle kendi toplumlarındaki kırsal ve kentsel topluluklarla ilgilenmelerine yol açtı.

tr.wikipedia.org