Translations for „kestane“ in the Turkish » German Dictionary

kestane N

1. kestane:

kestane

Kastanie f

Phrases:

kestane

Marone f

kestane ağacı

Kastanienbaum m

kestane rengi

kastanienbraun

kestane fişeği

kestane fişeği

Knallfrosch m

kestane rengi

kestane rengi

kastanienbraun

Usage examples with kestane

kestane rengi

kastanienbraun

kestane ağacı

Kastanienbaum m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Ayrıca kestane şekeri, kestane püresi, kestane ezmesi gibi çeşitli tatlılar da yapılmakta ve bu ürünler tek başına tüketilebildiği gibi pastalarda da kullanılmaktadırlar.

tr.wikipedia.org

Ormanlar alçak kesimlerde kızılağaç, gürgen, kestane, ıhlamur, kayın, meşe gibi yayvan yapraklı ağaçlar ve yerli halkın komar adını verdiği orman gülünden oluşmaktadır.

tr.wikipedia.org

Bu çorba kestane, manda sütü ve balkabak içerir.

tr.wikipedia.org

Başı ayınınkine benzer; burnu siyah, gözleri kestane, göz kapakları siyah halkalı, kulakları dikeydir.

tr.wikipedia.org

Yılda 10.000 ton kestanenin önemli bir bölümü selekte edilmiş ve ambalajlanmış olarak pazarlanmaktadır.

tr.wikipedia.org

Ormanlarında genellikle kestane ağaçları ve çam ağaçları boy göstermektedir.

tr.wikipedia.org

Yörede yetişen başlıca ürünler patates, tütün, pamuk, zeytin, kestane, ceviz, incir ve üzümdür.

tr.wikipedia.org

Bu ormanlar daha çok kayından oluşur; bazı kesimlerde kayına gürgen, kestane ve meşe de karışır.

tr.wikipedia.org

Zaman içinde kulenin rengi kırmızımsı kahveden, sarımsı kahveye, daha sonra kestane kahvesinden bugünkü bronz tonuna dönüşmüştür.

tr.wikipedia.org

Kanatlar kapandığında kıvrım yerlerinde kestane kızılı omuz lekesi bulunur.

tr.wikipedia.org