Translations for „koruyucu“ in the Turkish » German Dictionary

I . koruyucu N

1. koruyucu:

koruyucu

Beschützer(in) m (f)

2. koruyucu:

koruyucu

Konservierungsstoff m

II . koruyucu ADJ

1. koruyucu:

koruyucu

schützend

Phrases:

koruyucu

vorbeugend, verhütend

koruyucu maddesi

Konservierungsstoff m

koruyucu melek

Schutzengel m

Usage examples with koruyucu

çevre koruyucu

umweltschonend

koruyucu maddesi

Konservierungsstoff m

koruyucu melek

Schutzengel m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu koruyucu etki, tersinmez inhibitörün aktif bölge ile spesifik reaksiyonuna iyi bir kanıt sayılır.

tr.wikipedia.org

Izze tamamen doğal, koruyucu içermeyen bir meyve sodasıdır.

tr.wikipedia.org

Başka bir görüşe göre mal (sığır) ve büyükbaş hayvanların koruyucusudur.

tr.wikipedia.org

Devletin müdahale edemeyeceği özel alanı tespit ettiği için, bu haklara koruyucu haklar, hürriyet hakları ya da kişisel haklar gibi farklı isimler de verilmiştir.

tr.wikipedia.org

Yetişkinlerin veya daha büyük yaşta enfekte olan çocukların %95'inden fazlası tam bir iyileşme sürecine girerek virüse karşı koruyucu bağışıklık geliştirir.

tr.wikipedia.org

Mazepa'nın yaşamındaki tarihi olaylar pek çok edebi, sanatsal ve müzik eserine ilham kaynağı olmuştur ve sanatın koruyucusu olarak ünlüdür.

tr.wikipedia.org

Hathor aynı zamanda çöl bölgelerinin koruyucusu olarak da gösterilmiştir.

tr.wikipedia.org

Aya İrini'de kurulan geçici atölyede, önce mozaiğin alt yüzündeki eski harç kalıntıları temizlendi ve yeni bir koruyucu harç döküldü.

tr.wikipedia.org

Flöre olarak adlandırılan silah, 1,1 metre uzunluğunda, ucunda küçük bir düğme ve kabza adı verilen koruyucusu bulunan ince bir silahtır.

tr.wikipedia.org

Stüdyosuna döndüğünde, yeni heykelleri figüratif ve somutlaştırılmış koruyucu nitelikler taşıyordu.

tr.wikipedia.org