Translations for „mevcudiyet“ in the Turkish » German Dictionary

mevcudiyet <-ti> N

mevcudiyet

Existenz f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Mevcudiyetin sorgulanmaya başlandığı anda nükseden tinsel bir salınmadır yaşanan.

tr.wikipedia.org

Mahmuz kaleler savunucuların saldırganları görmesini sağlayan eğimli bir tepe olan "glasi" mevcudiyetinden yararlandı.

tr.wikipedia.org

Her gösteren, başka bir göstereni gösterir ve buradan elde edilecek olan yalnızca mevcudiyet değil anlama kaynaklık eden " gösterge zincirleri "dir.

tr.wikipedia.org

Bu listede olmayan en az bir ilave asal sayının mevcudiyeti ispat edilecektir.

tr.wikipedia.org

Kaliforniya'nın plajları ve diğer kıyı şeridi özellikleri, plaj kumunun mevcudiyetine, kıyıya çarpan dalga ve mevcut enerjiye ve kumun hareketini etkileyen diğer fiziksel işlemlere göre değişir.

tr.wikipedia.org

Yaşam alanlarının tahribatı ve avlanmaları, tüm türlerin mevcudiyetini tehdit ederken, kısa kuyruklu çinçilla ciddi tehlikededir.

tr.wikipedia.org

Yüksek lisans tezinde nükleer enerji santrallerinin tesis içi acil durum güç mevcudiyetinin geliştirilmesi için yakıt hücreleri üzerine araştırmalar yapmıştır.

tr.wikipedia.org

Bizim tamamiyet-î mülkiyemize, mevcudiyet-î millîyemize tecâvüze devamı kastediyorsanız, en kısa yol bizi öldürmektir.

tr.wikipedia.org

Böyle bir bilgi eksikliğinde üretim sürecinin gerçek doğası tamamıyla anlaşılamaz ve mevcudiyetinde ise kalite üzerine daha iyi kararlar alınabilir.

tr.wikipedia.org

Yalıtkan vakum bölgeleri, serbest elektronlar, delikler veya iyonların mevcudiyeti yoluyla elektrik iletimi için iletken hale gelebilmektedir.

tr.wikipedia.org