Translations for „mevsim“ in the Turkish » German Dictionary

mevsim N

mevsim

Jahreszeit f

mevsim

Saison f

mevsim öncesi

Vorsaison f

mevsim sonu

Nachsaison f

mevsim sonu satışı

Schlussverkauf m

Usage examples with mevsim

mevsim öncesi

Vorsaison f

mevsim sonu

Nachsaison f

mevsim sonu satışı

Schlussverkauf m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Gündüz ile gece, yaz ile kış mevsimleri arasındaki sıcaklık farkları önemli ölçüde büyüktür.

tr.wikipedia.org

Liçi ağacı, yaklaşık 15-20 m boyuna ulaşan, dört mevsim yeşil kalan bir ağaçtır.

tr.wikipedia.org

Yaklaşık altı ay sonra ise yavrular bir yetişkin boyuna ulaşır ancak bir sonraki üreme mevsimine kadar aile ile birlikte yaşar.

tr.wikipedia.org

Isı bu izotopun doğal bozunumundan elde edilir ve termokupleler vasıtasıyla elektriğe dönüştürülür ve böylece her mevsim gece ve gündüz güç elde edilmiş olur.

tr.wikipedia.org

Zapotek mitinde güneşi, ayı, yıldızları, mevsimleri, toprağı, dağları, nehirleri, bitkileri ve hayvanları nefesini vererek yarattı.

tr.wikipedia.org

Belli bir mevsim boyunca taranan alanların zamanla değiştiğine dikkat edin.

tr.wikipedia.org

Mevsimine göre malzeme değişkenlik gösterebilir ve de eklenebilir.

tr.wikipedia.org

Estonya'nın yeme alışkanlıkları tarihsel olarak mevsimlerle yakından bağlantılıdır.

tr.wikipedia.org

Kış mevsiminde tamamen beyaz bir renge kavuşur, sadece kuyruğunun ucu siyah kalır.

tr.wikipedia.org

Bu yüzden don olaylarına kış mevsiminde sıkça rastlandığı görülür.

tr.wikipedia.org