Translations for „nüfuslu“ in the German » Turkish Dictionary

Ballungsgebiet

yüksek nüfuslu bölge

dicht (dünn) bevölkert

yoğun (az) nüfuslu

übervölkert

aşırı yoğun nüfuslu

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu yoğun nüfuslu işçi sınıfının yaşadığı ilçelerde alevler içinde can veren binlerce insanlar gibi bir sonucu olarak dramatik bir demografik değişimi yaşadı.

tr.wikipedia.org

Civil parish'in büyüklüğü, nüfusu az olan, seyrek nüfuslu bir kırsal bölgeden, on binlerce nüfusu olan büyük bir kasabaya kadar değişebilir.

tr.wikipedia.org

Kanunun 17. maddesi, yoğun nüfuslu bölgelerde olup 200 dönümden falza araziye sahip çiftçilerin topraklarının dört üçüne kadarının kamulaştırılmasını ve çiftçilere faizsiz, 20 yıllık borç verilmesini öngörüyordu.

tr.wikipedia.org

Bu tarihlerde köy, 14 hane ve takriben 81 nüfuslu, camii ve kadrolu imamı bulunan, yıllık 596 akçe geliri olan fakir bir mezra durumundadır.

tr.wikipedia.org

T1 hattı İstanbul'un en işlek bölgelerinden geçerek İstanbul'un iki ayrı yoğun nüfuslu bölgesini birbirine bağlar.

tr.wikipedia.org

Bir dönem adı baraj inşaatından etkilenen 20.000 nüfuslu yarasa kolonisiyle anılmıştır.

tr.wikipedia.org

Yoğun nüfuslu ışık kirliği kontrolü olmayan bölgelerde, gelen gece ışığı, bütün lambalar kapatıldığında, ışık kirliliğinde çok etkilenerek, 5 ten 50 kata kadar daha parlaktır.

tr.wikipedia.org

Bölge, yoğun nüfuslu bir bölge olup tarımsal olarak zengindir.

tr.wikipedia.org

Concepción, Şili'de 220.000 nüfuslu bir şehir (2004 itibarıyla).

tr.wikipedia.org

Callao, Peru'nun 1.453.720 nüfuslu (2017 sayımı) bir liman şehridir.

tr.wikipedia.org