Translations for „oksijen“ in the Turkish » German Dictionary

oksijen N

oksijen

Sauerstoff m

oksijen tüpü

Sauerstoffflasche f

Usage examples with oksijen

oksijen tüpü

Sauerstoffflasche f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Ayrıca göl tabanına doğru gidildikçe oksijen oranı da hızla düşer.

tr.wikipedia.org

Dokularda ve kanda kolayca eriyen oksijen ve kar­bondioksit atmosfer basıncı düşünce solunum yoluyla atıldığı için embolizm açısından önemsizdir.

tr.wikipedia.org

Faz dışı durumlar karıştırma performansında, oksijen geçişinde ve güç girdisinde fazlaca bir düşüşle ilişkilendirilir.

tr.wikipedia.org

Doug'ın oksijen tüpü boşalmıştır ve yavaş yavaş hipoksiden muztarip olmaya başlar.

tr.wikipedia.org

Yetiştirme ortamının amacı bitkiyi beslemek için destek sağlamak, su, oksijen ve çözünmüş mineralleri depolamaktır.

tr.wikipedia.org

Sitokrom oksidazdan, moleküler oksijen elektron taşıması bloke olur, çevresel oksijen gerilimi artar ve oksijenin hemoglobin tarafından bırakılması azalır.

tr.wikipedia.org

Oksijen izotopları, canlı tatlı suda yaşayan balinaları deniz balinalarından ayırır.

tr.wikipedia.org

Onlar güvertede oksijen olmadan oldukça tehlikeli şekilde 7016 metre (23.000 feet) yüksekliğe ulaştı.

tr.wikipedia.org

Oksijen eklenmesi çapraz bağlanmaya ve stabil bir film oluşumuna yol açar.

tr.wikipedia.org

Askorbik asit oksijen tutma özelliğine sahip olması nedeniyle antioksidan olarak kullanılır.

tr.wikipedia.org