German » Turkish

Translations for „oluşmuş“ in the German » Turkish Dictionary

(Go to Turkish » German)
bozuk oluşmuş

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Kimyasal tortullar, suların içindeki eriyik maddelerin çökmesi ile oluşmuş olup kireç taşı, traverten, jips ve kaya tuzu gibi örnekler barındırır.
tr.wikipedia.org
Köprü fil ayağı tabir edilen iki ana gövdeden oluşmuş sabit kaya üzerine bindirme tekniğiyle inşa edilmiştir.
tr.wikipedia.org
Eğer renklerden oluşmuş gibi gözüken bir form yaratırsanız, o zaman bir şeye, bir nesneye sahip olursunuz, ki bu oldukça soyuttur.
tr.wikipedia.org
Orijinali sarmal veya eliptik olan yapısından hiçbir işaret göstermeyen; gaz, toz ve yıldızlardan oluşmuş kaotik bir girdap gibidir.
tr.wikipedia.org
Bu tip teoriler hekimlere karşı duyulan korku, modern bilime karşı olan güvensizlik ve fakirlerin zenginler tarafından sömürülmesi gibi o dönemde oluşmuş kültürel algılamalardan kaynaklanmıştır.
tr.wikipedia.org
Reichstag gibi bir ofis binasına camdan oluşmuş çelik bir kubbe eklenmesi zamanının mimari anlayışına göre son derece ilerli bir yaklaşım olarak nitelendirilmişti.
tr.wikipedia.org
Teleskobun 50 mikrondan daha iyi bir yüzey hassasiyetiyle birlikte, 276 tane ayrı ayrı ayarlanabilen panellerden oluşmuş 15 metrelik bir anten paraboliği olması amaçlanmıştır.
tr.wikipedia.org
Orta Çağ'dan itibaren bölgenin önemliliği sonucu zenginleşen derebeylerin, toprak ağalarının yönetimlerinde kalmış, sonra şehir devletçikleri oluşmuş.
tr.wikipedia.org
Yatay bir düzlemde oluşmuş olan cevheri üretmek için seçilebilecek yöntemlerden biridir.
tr.wikipedia.org
Patlamanın gerçekleştiği yerin yakınında çatlaklar oluşmuş ve bazı binalara elektrik kesintisi uygulanmıştır.
tr.wikipedia.org

Would you like to add a word, a phrase or a translation?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe