Translations for „oruç“ in the Turkish » German Dictionary

oruç <-cu> N REL

oruç

Fasten nt

oruç tutmak

fasten

oruç zamanı

Fastenzeit f

Usage examples with oruç

oruç tutmak

fasten

oruç zamanı

Fastenzeit f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Oruç keşişler tarafından şeytanları defetmek ve şeytanların ayartmalarına karşı en iyi silah olarak kullanılmıştır.

tr.wikipedia.org

Dua, namaz, oruç bireyin kendi sorumluğundadır; temel amacı yaşamı konusunda onu meditasyona yöneltmek, karakterini düzeltmesinde yol göstermektir.

tr.wikipedia.org

Genellikle açlık grevi eylemiyle sonuç alınamadığında, daha etkili bir eylem biçimi olduğu düşünülen ölüm orucu eylemine geçilir.

tr.wikipedia.org

Yahudilik'te orucun bir veya birden çok amacı olabilir.

tr.wikipedia.org

Badem sütü, oruç ve paskalya perhizleri boyunca hayvan sütüne alternatif olarak içilen bir içecekti.

tr.wikipedia.org

Oruç zamanında sindirim sistemi yavaşladığından et gibi ağır yiyecekler hazımsızlık yaratmaktadır bu nedenle sütlü mamüller gibi hafif yiycekler tercih edilir.

tr.wikipedia.org

Böyle bir değişimin kanıtı günahkarın telafi etme arzusunu en azından oruç ile göstermesi olacaktır.

tr.wikipedia.org

Bir dilek yerine geldiğinde, önceden adandığı biçime uygun olarak ya kurban kesilir ya da yoksullara para verilir veya oruç tutulur.

tr.wikipedia.org

Oruç tutmaya teşvik etmesi için çocuklara alınan horoz şekeri, çoğunlukla iftarda tüketilir.

tr.wikipedia.org

Doğu kiliselerinde oruç ve perhiz günleri çok sayıdadır.

tr.wikipedia.org