German » Turkish

Translations for „parlayan“ in the German » Turkish Dictionary (Go to Turkish » German)

parlayan
çabuk parlayan (kimse)
birden parlayan alev, alev dili

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Parlayan jantlar veya tekerlekler, bisikleti şehir ışıklarının görsel gürültüsünden ayırabilir ve sürücülerin bir bisikletçiyi görmesine ve hemen tanımasına yardımcı olabilir.
tr.wikipedia.org
Zamanında güvenli bölgeye varamayan oyuncular dışarıda kalan tehlikeli bölgeyi yavaşça saran mavi parlayan bir duvar ile karşılaşırlar.
tr.wikipedia.org
Güneş taşı veya sunstone, belirli yönlerden bakıldığında parlayan bir görünüm sergileyen bir plajiyoklaz feldspattır.
tr.wikipedia.org
Vahşi hayvanların yani günahlarının ve nefsinin kötü isteklerinin elinden kaçmayı, doğru yola ulaşmayı, dağın arkasında parlayan güneş ile simgelenen ilahi kurtuluşa ermeyi murat eder.
tr.wikipedia.org
Sırılsıklam ve mutlu bir halde şarkıda bahsedilen bara girer, parlayan notu yeniden eline alır ve gözlerini kapatarak dilek tutar gibi görünür.
tr.wikipedia.org
Küresel ısınma ve gece parlayan (notrilucent) bulutların bağlantısı yine de tartışmalıdır.
tr.wikipedia.org
Küçük teleskoplar ile bakıldığında ortasında parlayan bir beyaz cüce yıldız ve çevresinde halka benzeri yapısıyla dikkat çeker.
tr.wikipedia.org
Ek maddeler, ekstra lezzet vericiler, parlayan bir yüzey için balmumu, amonyum klorür, pekmez veya melasdir.
tr.wikipedia.org
Suya yansıyan dağ silüeti izlenimi veren kompozisyonu aslında bir karatavuğun ötüşünün dalga biçiminin parlayan bir fotoğraf üzerine geçiştirilmiş halidir.
tr.wikipedia.org
Parlayan mavimsi-siyah başıyla ve köşeli kuyruğuyla çam baştankarasından ayırt edilebilir.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe