Translations for „rüşvet“ in the Turkish » German Dictionary

rüşvet <-ti> N

1. rüşvet:

rüşvet

Bestechung f

Phrases:

rüşvet

Bestechungsgeld nt

rüşvet vermek [veya yedirmek] -e

bestechen jdn

Usage examples with rüşvet

rüşvet vermek [veya yedirmek] -e

bestechen jdn

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Rüşvet, adam kayırma ve adaletsizliğin ger türlüsü yaşanmaktadır.

tr.wikipedia.org

Ancak bu süreç içinde rüşvet ve siyasi bozukluklar hızla artmaya başladı.

tr.wikipedia.org

Ayrıca soruşturmada üç bakan çocuğu hakkındaki suçlamaların, "rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek" olduğu iddia edildi.

tr.wikipedia.org

Ocak 1994'te, yüksek makamlarda yaygın yolsuzluk ve rüşveti protesto etmek için görevinden istifa etti.

tr.wikipedia.org

Saraydan çıkma cariyelerle evlenen ileri gelenler de rüşvetsiz iş yapmaz olmuşlardı.

tr.wikipedia.org

Devlet yönetimde rüşvet, insan kayırma ve yakın akraba ve tanıdıklara özel ayrıcalıklar uygulanması olağan yönetim şekli haline gelmişti.

tr.wikipedia.org

Rüşvet aldığını fark ettiği muhafıza da hücre cezası verir.

tr.wikipedia.org

Kendisine savunma avukatı verilmediğini, yargılamanın gizli kaldığını, işkence altında itirafta bulunduğunu ve davasındaki ilk yargıcın rüşvet aldığı için görevden alındığını söyledi.

tr.wikipedia.org

En önemlisi İngiliz devletiyle 1919 antlaşmasının imzalamak için aldığı rüşvet idi.

tr.wikipedia.org

Galba, askerlerin sadakâtları için rüşvet almak istemeleri fikrini küçümsedi.

tr.wikipedia.org