Translations for „revaç“ in the Turkish » German Dictionary

revaç <-cı> N

revaç

Nachfrage f

revaçta olan

gefragt

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Daha sonra kirpi işi yerine boncuk işi revaçta olmuştur.

tr.wikipedia.org

Otomatik yapılandırma mikroişlemcilerin ya da diğer gömülü kontrolcü aygıtların düşük maliyetinde dolayı revaçtadır.

tr.wikipedia.org

Bunların dışında son zamanlarda lityum ion akülü tırpanlarda revaçtadır.

tr.wikipedia.org

Bu ülkeler ise, şiîliğin en fazla revaçta olduğu yörelerdi.

tr.wikipedia.org

Dargeçit ilçesine en yakın köy olması nedeniyle köy 90 yılların başına kadar revaçta olan yerlendendi.

tr.wikipedia.org

Henüz süt emen yavru domuzlar çok revaçta olan besinlerdi.

tr.wikipedia.org

Döneminde, aristokratlar ve sosyete arasında son derece revaçta bir portre ressamı olmuş, arkadaş çevresinin de etkisiyle çağın en önemli salonlarında resimleri sergilenmiştir.

tr.wikipedia.org

Ancak petrolün daha revaçta olması sebeyile ilgi görmemiştir.

tr.wikipedia.org

Günümüzde de din ve devlet işlerinin genelde birbirinden ayrılması ile evlenme töreninin hala kilisede yapılması revaçta olsa bile, akitlerinin belediyelere bırakılmasıyla son buldu.

tr.wikipedia.org