Translations for „sözle“ in the German » Turkish Dictionary

sich zu etwas breitschlagen lassen

(bol sözle) bş-e ikna olmak

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Hemen hemen her zaman bireyi merkeze oturtarak çalışmaları birisinin bir oyuna katıldığı net olmadığında tesadüfler yaratarak dinleyicileriyle sözle etkileşime dayandı.

tr.wikipedia.org

Sözle ve fiil ile sizden hata olmaz ki itiraza mahal ola.

tr.wikipedia.org

Genellikle kişiye adıyla seslenen, sözle taciz eden, taşlayan, alay eden, sataşan, ürkütücü sözler eden düşsel yaratıklar olarak tanımlanırlar.

tr.wikipedia.org

Ağırlama, Âşık fasıl ve toplantılarında birbirleriyle yeni tanışan âşıkların sazla ve sözle birbirlerini doğaçlama övmelerine verilen ad.

tr.wikipedia.org

Odanın kapısı ancak tılsımlı bir sözle açılır.

tr.wikipedia.org

Sav; atasözü niteliğinde, az sözle çok şey anlatan, anlam yoğunluğu bulunan, özlü sözlerdir.

tr.wikipedia.org

Hukukî terim anlamı ise yasanın sözle anlatmak, bildirmek istediği anlamdır.

tr.wikipedia.org