Translations for „sülün“ in the Turkish » German Dictionary

sülün N

sülün

Fasan m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Tohumlar, tomurcuklar veya kedicikler, bir dizi ötücü kuş, fırfırlı orman tavuğu, halka boyunlu sülün, hindi ve tilki ve gri sincap tarafından yenir.

tr.wikipedia.org

Pâté, genel anlamda içeriğinde ördek, sülün gibi kanatlı kümes hayvanlarının ciğerinin bulunduğu et ezmesidir.

tr.wikipedia.org

Sülünler gibi yaklaşık 45 cm büyüklüğünde, 90 cm kanat açıklığına sahiptirler.

tr.wikipedia.org

Doğal habitatında bayağı sülün, otlakta dağınık ağaçlarla yakın suda yaşar.

tr.wikipedia.org

Ayrıca keklik, sülün gibi birçok kuş türü de bölgede yaşamaktadır.

tr.wikipedia.org

Av eti sağlamak için ise tarla kuşu, sülün, yaban kazı, su tavuğu, tavşan, ördek, karaca ve geyik avlanmaktaydı.

tr.wikipedia.org

Dağlık bölgelerde tarla keklikleri, bıldırcınlar, sülünler, sincaplar, leylekler ve çok sayıda kartal, akbaba, şahin ve diğer türler görülür.

tr.wikipedia.org

Sülün kuyruklu jakanalar, farklı üreme tüyleri olan tek jakanalardır.

tr.wikipedia.org

Erkek sülünlerin daha parlak renkli tüyleri ve uzun kuyrukları vardır.

tr.wikipedia.org

Maximilian, eskrim yapılması için alana, sülünler, ördekler, karaca ve damızlık domuzu ve eğlenceli avlanma bölgesi olarak hizmet vermesini için emir vermiştir.

tr.wikipedia.org