Translations for „sıçramak“ in the Turkish » German Dictionary

sıçramak VB intr

1. sıçramak:

sıçramak -e

hüpfen, springen auf/in etw

2. sıçramak (Wasser):

sıçramak

spritzen

3. sıçramak:

sıçramak

erschrecken

sıçramak

zusammenfahren

4. sıçramak:

sıçramak -e

sich ausdehnen auf auf etw

Usage examples with sıçramak

korkudan sıçramak

zusammenzucken

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu pençe hem avlanma hem de sıçramak için yere baskı yapma görevlerini görüyordu.

tr.wikipedia.org

Makoto, bu nesne sayesinde zamanda sıçramak gibi bir güce sahip olur.

tr.wikipedia.org

Pusuda avın arkasından suya sıçramak da yer alır.

tr.wikipedia.org

Su üstüne sıçramak, yüzeye kuyruk ya da çene çarpmak tipik davranışlardır.

tr.wikipedia.org

Diğer kur ritüelleri ıslık sesi çıkarma, kanatlar kısmen açık iken gıdaklayıp sıçramak ve dans etmek gibi eylemleri içerir.

tr.wikipedia.org

Oyunlarının ve sosyal aktivitelerinin bir parçası da dik olarak denizden dışarı sıçramak, havada dönmek ve ses çıkarmadan ve su sıçratmadan tekrar denize dalmaktır.

tr.wikipedia.org

Bu sözcük köken olarak anlamak ve yukarı sıçramak anlamlarını da taşır.

tr.wikipedia.org

Tevrat dört ayaklı ve kanatlı olup ayaklarını sıçramak için kullanan bazı böceklerin yenmesine izin verirken diğerlerini yasaklar.

tr.wikipedia.org

Tüngümek, sıçramak, yukarı gitmek demektir.

tr.wikipedia.org

Parkurlar genelde açık havadadır, tipik olarak katılımcılar tırmanmak, sürünmek, dengede durmak, bir yere asılmak veya sıçramak zorundadırlar.

tr.wikipedia.org