Translations for „sıkıntı“ in the Turkish » German Dictionary

sıkıntı N

1. sıkıntı:

sıkıntı

Unbehagen nt

2. sıkıntı:

sıkıntı

Mühe f

sıkıntı

Strapaze f

3. sıkıntı:

sıkıntı

finanzielle Schwierigkeiten pl

4. sıkıntı:

sıkıntı

Langeweile f

5. sıkıntı:

sıkıntı

Mangel m

Phrases:

sıkıntı

Bedrängnis f

sıkıntı

Klemme f

sıkıntı çekmek

Not leiden, in Not sein

Usage examples with sıkıntı

sıkıntı çekmek

Not leiden, in Not sein

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bir sıkıntı dış yapısının [gökyüzünde] ortalama yansıtılan boyutu normal radyo-kaynak nüfustan daha küçük olmasıdır.

tr.wikipedia.org

Abdurrahman'ın ordusunda yiyecek ve su sıkıntısı çekilmeye başlandı.

tr.wikipedia.org

Fakat siyasal ve ekonomik sıkıntılar yüzünden ilk albüm kadar satamaz.

tr.wikipedia.org

Bu lakap karakterinden ziyade, babasının saltanatını sarsan iç sıkıntıların sona ermesinden ve onun halefi altında patlak veren savaşlar nedeniyleydi.

tr.wikipedia.org

Dağıtım ve finansal sıkıntılara rağmen yapımcılığnı üstlendiği filmler beğeni kazandı.

tr.wikipedia.org

Ama bu sıkıntılardan hangisinin ilk önce tetiklendiği ve sonrasında diğerlerini de etkileyip binanın çökmesine neden olduğu belirsizliğini korumaktadır.

tr.wikipedia.org

Mesut, kalede konaklama teklifini kabul etmeyerek ordusunun su sıkıntısını giderebilmek için 5 fersah ilerideki vahaya gidilmesini emretti.

tr.wikipedia.org

Bu tür bir uygulamada problemin getirdiği sıkıntılardan hariç olarak; sunucunun veri gönderebilmesi için, öncelikle ziyaretçinin bir istekte bulunması gerekmektedir.

tr.wikipedia.org

Bu icadın patenti onu ömür boyu para sıkıntısından korudu.

tr.wikipedia.org

Claus'un ölümünden sonra kendisini daha da kötüleşen mali sıkıntılar içinde buldu.

tr.wikipedia.org