Translations for „samimiyet“ in the Turkish » German Dictionary

samimilik <-ği>, samimiyet <-ti> N

1. samimilik:

samimilik

Herzlichkeit f

samimilik

Vertrautkeit f

2. samimilik:

samimilik

Aufrichtigkeit f

samimilik

Offenheit f

3. samimilik:

samimilik

Vertraulichkeit f

4. samimilik:

samimilik

Zwanglosigkeit f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Niko, bunu öğrendikten sonra aralarındaki samimiyet kalkar ancak birkaç kez daha görüşürler.

tr.wikipedia.org

Portrenin samimiyeti, özel bir komisyonu veya kişisel bir arkadaş tarafından bir kişiyi gösteriyor.

tr.wikipedia.org

Bu işin hakikatini bilenler ve hakkı sevenler, alâkamızın şiddetini ve samimiyetini iyi anlarlar ve tabii görürler” diyordu.

tr.wikipedia.org

Film cinsiyetler arasındaki iletişim zorlukları, yalnızlık, samimiyet ve aşktaki sebat kaybı gibi temaları içerir.

tr.wikipedia.org

Yeminli sözler her zaman aşağılayıcı olmayabilir, ancak aynı zamanda bir gruba ait olmayı ve samimiyeti ifade edebilirler.

tr.wikipedia.org

Onun oluşturduğu sorumluluk temelindeki görüş; yaşamın anlamına, tutku ve samimiyet ikilisinin gerçekçi çözümlemelerine dayanmaktadır.

tr.wikipedia.org

Hesse’nin heykel biçimleri için bir araç olarak latekse ilgisi, onu samimiyetle yapmasını gerektiriyordu.

tr.wikipedia.org

Samimiyetimle pişmanlık duyuyorum, komisyonun ve eksikliğin getirdiği hareketler tarafımca kontrol altında olmalıydı.

tr.wikipedia.org

Bütün dans, samimiyet ve sevginin ağırbaşlı uyumunu gösterir.

tr.wikipedia.org

Mıntzuri yazılarını köye ve köylüye özgü sadelik ve samimiyetle yazmıştır.

tr.wikipedia.org