Translations for „sevap“ in the Turkish » German Dictionary

sevap <-bı> N

sevap

gute Tat

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Sevapları fazla gelenler cennetle mükâfatlandırılacak, günahları sevaplarından fazla olanlar ise cehennemle cezalandırılacaklardır.

tr.wikipedia.org

Matemli birini bu dönemde ziyaret etmek mitsva (sevap) olarak kabul edilir.

tr.wikipedia.org

Binaenaleyh bu üç anlamda sevabın vacip olmasının anlaşılması imkansızdır.

tr.wikipedia.org

Bu düşünce inananlarına; iyi-kötü, ahlaklı-ahlaksız, günah-sevap kavramları arasında geçiş yapma serbestisi tanımakta.

tr.wikipedia.org

Davetliler ebeveyne çocuğun büyümesini, evliliğini ve sevaplarını görmesini diler.

tr.wikipedia.org

Bireyin günahlarının kendi yaptığı tövbeyle affolunduğu, mürşidinin de bu tövbeye katılmasıyla da affolunan günahlarının toplamı kadar sevap yazıldığına inanılır.

tr.wikipedia.org

Hatim etmenin sevabı çok büyüktür.

tr.wikipedia.org

Burada iyilerin cennetteki, günahı ve sevabı eşit olanların araftaki ve günahkârların cehennemdeki durumu hakkında bilgiler edinir ve döner.

tr.wikipedia.org

Ne mutlu o başlangıç ve sonu düşünen kimseye ki, ahiret yolcuğuna devir için sevap edine.

tr.wikipedia.org

Mürcie ekolünün temel esası kısaca; iman ile günahın zarar vermeyeceği, küfür ile de sevabın fayda vermeyeceğidir.

tr.wikipedia.org