Translations for „soğukkanlı“ in the Turkish » German Dictionary

soğukkanlı ADJ

1. soğukkanlı (Mensch):

soğukkanlı

kaltblütig

2. soğukkanlı:

soğukkanlı

ruhig

soğukkanlı

gelassen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

O sıralarda cerrahide uzmanlaşıyordu, kendini yetkin, güvenilir ve soğukkanlı, küçük ameliyatları kendi başına yapabilen ve küçüklere görevlerini öğretebilen biri olarak kanıtlıyordu.

tr.wikipedia.org

Anne, yardım çağırmak için diğerlerini soğukkanlı bir şekilde organize eder.

tr.wikipedia.org

Binicilerin değişik durumlara göre karar verebilme yetenekleri, becerileri ve soğukkanlı olmaları yarışı büyük ölçüde etkiler.

tr.wikipedia.org

Rynn soğukkanlı tavırlarıyla bu gibi durumlara oldukça alışkın olduğu izlenimini verir.

tr.wikipedia.org

Filmde her iki kadın da güzel olarak tasvir edilirken pasif ve tatlı genç kız, sert ve soğukkanlı üvey annesinden daha iyi olarak değerlendirilir.

tr.wikipedia.org

Anne ve babasının ölümüne soğukkanlı ve ilgisiz kaldı.

tr.wikipedia.org

Artemis soğukkanlı bir katildir, herkesin saygısını ve korkusunu kazanmıştır ancak bunun için duygularından, insaniyetinden vazgeçmiştir.

tr.wikipedia.org

Biegler'ın mahkemedeki halk tipi konuşmalarının ve soğukkanlı davranışlarının arkasında keskin bir hukuk dehası olduğu kısa sürede anlaşılır.

tr.wikipedia.org

Meazza ise soğukkanlı davranarak tek eliyle şortunu tutup şutunu çekti.

tr.wikipedia.org

Her ne kadar delil bulunamasa da özellikle mahkeme heyetine verdiği soğukkanlı cevaplar ve kendinden emin cinayet işlemeye meyilli tavırları ile dikkat çekti.

tr.wikipedia.org