Translations for „tükenmek“ in the Turkish » German Dictionary

tükenmek VB intr

1. tükenmek (Ware, Geld):

tükenmek

ausgehen

2. tükenmek (Mensch):

tükenmek

erschöpft sein

3. tükenmek:

tükenmek

aufhören

Usage examples with tükenmek

nesli tükenmek (Tiere)

aussterben

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Nesilleri tükenmek üzere olduğundan bu değerli hayvanlar koruma altındadır ve bu yüzden kış uykusuna yatıp yatmadıkları bile bugün kesin olarak bilinmemektedir.

tr.wikipedia.org

Nesilleri tükenmek üzere olan zerdavalar, pitbullar kadar inatçıdırlar ve serttirler.

tr.wikipedia.org

Bayağı vaşak dünya genelinde tehlike altında değildir ama yöresel olarak tükenmek üzere olduğu ülkeler vardır.

tr.wikipedia.org

Göl alanında 318 yaşayan kuş türü kayıtlıdır fakat bunların 22 tanesi nesli tükenmek tehlikesinde olan türdür.

tr.wikipedia.org

Cephane neredeyse tükenmek üzeredir, İngiliz subaylar eratı kontrol etmekte zorlanmakta, bazı askerler sahile inmektedirler.

tr.wikipedia.org

Soyu tükenmek üzere olan bu kuşun uzunluğu 55 cm dolayındadır.

tr.wikipedia.org

Erzakları neredeyse tükenmek üzere olduğundan, geriye kalanlar (özellikle tahıllar, kuru meyveler ve benzerleri) birlikte pişirilerek bir puding, yani şimdiki aşure denen şeye dönüşürdü.

tr.wikipedia.org

Bitmek tükenmek bilmez bir şekilde kadın hareketleri çerçevesinde yayınlanmak üzere bir sürü eser ve çalışma hazırlamıştır.

tr.wikipedia.org

Ama bu türlerin bazılarının nesli tamamen tükenmek üzere, bazılarınınki de tehlike altında bulunmaktadır.

tr.wikipedia.org

Sonunda bütün ümitler tükenmek üzereyken, uzaktan kent görünür.

tr.wikipedia.org