Translations for „tıkaç“ in the Turkish » German Dictionary

tıkaç <-cı> N

1. tıkaç (einer Flasche):

tıkaç

Stöpsel m

tıkaç

Verschluss m

2. tıkaç:

tıkaç

Pfropfen m

3. tıkaç:

tıkaç

Embolie f

4. tıkaç:

tıkaç

Zapfen m

5. tıkaç:

tıkaç

Dübel m

6. tıkaç:

tıkaç

Knebel m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Yağ bezlerinin kanalında bir tıkaç oluşur ve bu tıkacın başı sertleşip siyahlaşır.

tr.wikipedia.org

Kulak tıkaçları en çok, kullanıcının tıkacın kullanımı ve yerleştirmesinde uygun şekilde eğitilirse etkilidir.

tr.wikipedia.org

Ne var ki, devam eden asit atağı bu koruyucu "tıkaçların" çözünmesine neden olabilir.

tr.wikipedia.org

Tıkaç kulübü bir sonraki toplantı için bira satın almak için bu parayı kullanıyor.

tr.wikipedia.org

Kulak tıkaçlarının tümü, kullanıcı için belirlenen ses azaltma miktarını sağlaması için gerekli derinlikleri ve sızdırmazlığı vardır.

tr.wikipedia.org

Kanala tıkacın tam oturmasını sağlamak için, kullanıcı 20 -30 saniye kulak tıkacının kanalda genişlemesini beklemelidir.

tr.wikipedia.org

Bu oluşumlar jeologlar tarafından volkanik tıkaç olarak adlandırılır.

tr.wikipedia.org

Karbonatitler genellikle zonlu alkalik müdahaleci kompleksler içinde küçük tıkaçlar veya setler, eşikler, breşler ve damarlar olarak ortaya çıkar.

tr.wikipedia.org

Bu aşamada tıkacın sızdırmazlığı ve kulak kanalının içinde derinliğinin kontrolü gereklidir.

tr.wikipedia.org

Ancak tıkaç ve vibratör kullanımında aletlerin temizliğine çok özen gösterilmeli, mümkünse kondom geçirilmelidir.

tr.wikipedia.org