Translations for „tarafsızlık“ in the Turkish » German Dictionary

tarafsızlık <-ğı> N

1. tarafsızlık:

tarafsızlık

Neutralität f

2. tarafsızlık:

tarafsızlık

Unparteilichkeit f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Denetçiler, sürecin tarafsızlığını sağlamak için görev yapan bağımsız veya partili gözlemcilerdir.

tr.wikipedia.org

Amerikan adalet sisteminin para ve güç karşısında tarafsızlığını yitirmesini eleştirmektedir.

tr.wikipedia.org

Temelde bu tarafsızlık ilkesi İnternet'e eşit erişim hakkındadır.

tr.wikipedia.org

Tercümeler doğruluk ve tarafsızlık göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.

tr.wikipedia.org

Kaddafi ayrıca çatışmada tarafsızlık iddiasında bulunmuş ve arabuluculuk yapmayı teklif etmiştir.

tr.wikipedia.org

Sendika ve artan özerkliğin yanı sıra tarafsızlık ilkeleri, temsili hükümet ve daha sonra söylediği gibi, "yabancı bir prens" tarafından yönetiliyor.

tr.wikipedia.org

Diğer belgesellerin aksine, otoetnografiler genellikle bir tarafsızlık iddiasında bulunmazlar.

tr.wikipedia.org

Asur bakış açısından yansıtılan, tarafsızlıktan uzak ama şiirsel bir anlatımı vardır.

tr.wikipedia.org

USIP'ye göre, grubun siyasi tarafsızlığı, grubun hassas müzakerelerine ev sahipliği yapmayı uygun bir varlık haline getirdi.

tr.wikipedia.org

Mezhepsizlik, çok çeşitli dini inançların var olduğu toplumlarda tarafsızlığı sağlamak için de kullanılmıştır.

tr.wikipedia.org