Translations for „tezat“ in the Turkish » German Dictionary

tezat <-dı> N

tezat

Kontrast m

tezat

Gegensatz m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bazıları ideolojik olarak diğerleri ile keskin bir tezat oluşturur.

tr.wikipedia.org

Topaklaşmanın işlediği görece düşük oranlar, geniş dağlık alanlar ve çevreleyen alçak arazilerde meydana gelmesiyle tezat oluşturuyor.

tr.wikipedia.org

Ptolemy ile bir tezat olarak onu acımasız, şişman ve yozlaşmış olarak nitelendiriyorlar.

tr.wikipedia.org

Gülmekte olan küçük kız, sağ arkasında dikilen ve kızın hediyelerine bakarak ağlayan ağabeyi ile keskin bir tezat oluşturur.

tr.wikipedia.org

Eserleri analiz ederken eserlerin kompozisyonu birbiri ile tezatta olan ama polifonik uyum oluşturan akortlardan örülmüş izlenimi oluşturmaktadır.

tr.wikipedia.org

Tam ortada ve biraz daha uzakta yer alan yatay ve dikey çizgiler, ön taraftaki figürleri rahatlamış duruşlarıyla tezat oluşturuyordu.

tr.wikipedia.org

Genellikle tezat karakter diğer karakterlerden büyük ölçüde farklılık gösterir.

tr.wikipedia.org

Rönesans'tan bu yana doğa bilimlerindeki dramatik ilerlemelerle tam bir tezat oluşturduğuna inandığı ilerleme eksikliği nedeniyle felsefeyi eleştiriyordu.

tr.wikipedia.org

Bedenin idealleştirilmemiş bu hali, ön plandaki başarılı piknik sepeti natürmortu ile tezat oluşturuyordu.

tr.wikipedia.org

Sivil milliyetçilik rasyonalizm ve liberalizm gelenekleri içinde yatmaktadır, ancak bir milliyetçilik biçimi olarak etnik milliyetçilikle tezat oluşturmaktadır.

tr.wikipedia.org