Translations for „tiksinti“ in the Turkish » German Dictionary

tiksinti N

1. tiksinti Verbalsubstantiv zu tiksinmek:

2. tiksinti:

tiksinti

Ekel m

See also tiksinmek

tiksinmek VB intr

tiksinmek -den

sich ekeln (vor), verabscheuen etw

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Hayvan hakları hareketini besleyen bir diğer faktör, televizyonda yayınlanan katliamlara karşı bir tiksinti idi.

tr.wikipedia.org

Bahsi geçen bu süreçte yeni, bir arkadaşının rehberliğindeki bir “öğrenim süreci” sayesinde kapıldığı derin depresyonun ve topluma duyduğu tiksintinin üstesinden gelir.

tr.wikipedia.org

Ağabeyinin yeğenlerine savaş hatırası olarak süngü ya da gamalı haç göndermesini istediği mektubu tiksintiyle yırtar.

tr.wikipedia.org

Transfobi, toplumun cinsiyet normlarına uymayan insanlara karşı duyulan korkuyu, tiksintiyi, nefreti veya rahatsızlığı ve bunlara bağlı olarak şiddeti kapsayabilir.

tr.wikipedia.org

Korku filmi izleyicilerde korku, dehşet, terör veya tiksinti uyandırmak amacıyla kurgulanan bir film türüdür.

tr.wikipedia.org

Tekinsiz vadi, insan benzeri kopyaların neredeyse gerçek bir insan gibi, ancak tam olarak değil, göründüğü zaman, bir kısım insan üzerinde tiksinti yarattığını söyleyen bir varsayım.

tr.wikipedia.org

Ekman kariyerinin başında altı çekirdek duygu - öfke, korku, üzüntü, tiksinti, sevinç ve şaşırma hakkında tespitleri vardı.

tr.wikipedia.org

Bu fobi düzenli olarak korku ve tiksinti hissine yol açar.

tr.wikipedia.org

Tuhaf görünüş ile toplumda tiksinti yaratmak ve bu şekilde toplumdan dışlanmayı sağlamak amaçlanmıştı.

tr.wikipedia.org

Radcliffe'e göre terör, bir olay olmadan önce oluşan endişe hissi iken korku, bir olay gerçekleştikten sonra hissedilen tepki ve tiksinti hissidir..

tr.wikipedia.org