Translations for „tutmuş“ in the German » Turkish Dictionary

luftkrank

uçak tutmuş

seekrank

deniz tutmuş

abbruchreif

yıkılmaya yüz tutmuş, köhne

faulig

çürümeye yüz tutmuş

Translations for „tutmuş“ in the Turkish » German Dictionary

deniz tutmuş

seekrank

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Oruç tutmuş; ama bunun da bir kurtuluş yolu olmadığını fark etmiştir.

tr.wikipedia.org

Tarihsel önemi açısından akademik alanda ilgi gören ve uluslararası etnomüzikoloji çalışmaları açısından hayli önemli olan unutulmaya yüz tutmuş birçok kayıt derlenerek yeniden basılmaya başlandı.

tr.wikipedia.org

Güney duvarındaki kabartma erkek figürün kilisenin maketini elinde tutmuş olarak tasvir edilmiş olduğunu belirtir.

tr.wikipedia.org

Ayasofya 1261'de tekrar Bizanslıların kontrolüne geçtiğinde harap, virane ve yıkılmaya yüz tutmuş bir durumdaydı.

tr.wikipedia.org

Luce bir taksi tutmuş ve havaalanına doğru gitmektedir.

tr.wikipedia.org

Zombiler genellikle akılsız, aç, insan eti düşkünü ve bazı durumlarda insan beyni düşkünü olan bozulmaya yüz tutmuş cesetler olarak tasvir edilir.

tr.wikipedia.org

Karaman'ın baldız ile evlenmeyi savunması ve kız istemeye giden bir kişinin, abladan vazgeçip kız kardeşine de talip olabileceğininin fetvasını vermesi gündemde yer tutmuş ve eleştiriye açılmıştır.

tr.wikipedia.org

O bu yolun akıldışı bir sezgi ile mümkün olduğunu öne sürmektedir ki, böylece hem meşşailikten hem de işrakilikten ayrı bir yol tutmuş olmaktadır.

tr.wikipedia.org

Son yıllarda bölgenin mimari özelliği dahi bozulmaya yüz tutmuş olup, eski sıhhatli ahşap yapılaşmadan betonlaşmaya gidilmiştir.

tr.wikipedia.org

O sırada grup, hapishanenin yıkılmaya yüz tutmuş tel örgülerini odun parçaları ile desteklemektedir.

tr.wikipedia.org