Translations for „yaşlıca“ in the Turkish » German Dictionary

yaşlıca ADJ

yaşlıca

älter(r, s)

yaşlıca bir hanım

eine ältere Dame

Usage examples with yaşlıca

yaşlıca bir hanım

eine ältere Dame

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Amerikan yerlisi yaşlıca bir adam ise evinin önünde kendi sırasını beklemektedir.

tr.wikipedia.org

Sohbete katılan yaşlıca bir kadın, evliliğin ve her türlü beraberliğin en temel koşulunun aşk olduğunu ileri sürmektedir.

tr.wikipedia.org

Girişte yaşlıca bir adamla karşılaştılar, adam onlara tünelin gerisinde Ölüler'in yaşadığını söyledi.

tr.wikipedia.org

Teknenin içinde yaralı halde olduğu anlaşılan genç balıkçıya, yaşlıca olsan soldaki balıkçı bir bez yardımıyla tampon uyguluyor.

tr.wikipedia.org

Evde de aile aktivitelerine nadiren katılıyor ve onunla ilgi göstermeye çalışan yaşlıca aile üyelerinin de girişimlerinden kaçınıyormuş.

tr.wikipedia.org

Bir gün dayanamayarak yaşlıca bir adamı döver.

tr.wikipedia.org

Aile reisi merkezi otoriteye sahip yaşlıca bir erkektir ve ihumataq («group leader») adını alır.

tr.wikipedia.org