Translations for „yakından“ in the Turkish » German Dictionary

yakından ADV

yakından

aus der Nähe

yakından tanımak -i

näher kennen jdn

Usage examples with yakından

yakından ilişkili

eng verbunden

yakından tanımak -i

näher kennen jdn

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Estonya'nın yeme alışkanlıkları tarihsel olarak mevsimlerle yakından bağlantılıdır.

tr.wikipedia.org

Bu hazırlama şekli, etkileme hazırlaması ile de yakından ilişkilidir.

tr.wikipedia.org

Hann'in teorik ilgi alanları, etnografik araştırmalarla yakından ilgilidir.

tr.wikipedia.org

Ek olarak, kadınlar şövalyelik statüsüyle yakından ilişkili hale gelen belirli hitap biçimlerini benimsediler.

tr.wikipedia.org

Eysenck'in kişilik teorileri çalışma arkadaşlarıyla geliştirdikleri psikometrik ölçeklerle de yakından ilişkilidir.

tr.wikipedia.org

Yüzlerce stil içerebilen, yakından ilgili yazı karakteri tasarımlarının koleksiyonları bulunuyordu.

tr.wikipedia.org

Artık bütün dünyanın başkentleri Çin'de olanlarla yakından ilgilenmeye başlamıştı.

tr.wikipedia.org

Elektriksel gücün iletimi ve dağıtımında, en önemlisi kondüktörün içindeki düzenek ve kondüktörün elektriksel alanı sadece yakından gözlemlenebilir.

tr.wikipedia.org

Bu terim, etnosid ve jenosid ile yakından ilişkilidir.

tr.wikipedia.org

Interplay ayrıca uluslararası değişim programıyla, milletlerin birbirlerini daha yakından tanıması ve anlaması için çalışmalar da yapmaktadır.

tr.wikipedia.org