Translations for „yakıt“ in the Turkish » German Dictionary

yakıt <-tı> N

1. yakıt:

yakıt

Brennstoff m

Phrases:

yakıt

Treibstoff m

yakıt yağı

Heizöl nt

Usage examples with yakıt

yakıt yağı

Heizöl nt

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Hibrit roketler, sıvı ve yakıtlı roketlerle karşılaştırıldığında, bazı dezavantajlar sergilerler.

tr.wikipedia.org

Oksitleyici miktarı bir tek vana ile kısılıp arttırılabilmekteydi, ve yüksek oksitleyici-yakıt oranı tutuşmayı basitleştirmeye yardımcı olmuştur.

tr.wikipedia.org

Kauçuk günümüzde hala en çok kullanılan yakıt türüdür.

tr.wikipedia.org

Bu yakıt ve oksitleyici sağlama işlemi, yan çekirdek motorlarının yakıtlarının bitmesine yakın ve ilk aşama ayrılmasına (İng: separation event) hazır oldukları ana kadar sürer.

tr.wikipedia.org

Artan yakıt kütle akış oranı, ayrıca oksitleyici akış oranı artırılarak karşılanabilir.

tr.wikipedia.org

Hibrit rokette bulunan yakıt oksitleyici içermediği için, kend başına patlayıcı bir şekilde yanmayacaktır.

tr.wikipedia.org

Bütün yakıt tankları direkt olarak bitişik akıtma tipi bir doldurma-boşaltma sistemine bağlıdır.

tr.wikipedia.org

Ancak bu iki yakıt da sıvı oksijenden daha az az bir verimle çalışmaktadır.

tr.wikipedia.org

Enjeksiyonlu motorlarda hava-yakıt karışımı bilgisayar tarafından otomatik olarak ayarlandığından jikle düzeneği bulunmaz.

tr.wikipedia.org

Bilim heterojen kataliz, yarı iletken cihaz üretimi, yakıt hücreleri, kendi kendine monte edilen tek tabakalar ve yapıştırıcılar gibi kavramları kapsar.

tr.wikipedia.org