Translations for „yayan“ in the Turkish » German Dictionary

(Go to German » Turkish)

yayan ADV

yayan

zu Fuß

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Radyan enerji (elektromanyetik) yayan bir kaynağın durumu, bu kaynak tarafından, zaman birimi zarfında bütün doğrultularda yayılan enerji (güç) ile temsil edilir.

tr.wikipedia.org

Matruşka beyni, her biri birim alan başına bir içtekine göre daha az enerji yayan eş merkezli kürelerden oluşur.

tr.wikipedia.org

Atlar ölünce süvari yayan gitmek zorunda kaldı, toplar ve arabalar terk edildi.

tr.wikipedia.org

Bu kadar kısa aralıklarla radyo dalgaları yayan bir cismin kendi etrafında dönmesi ve dönüş hareketi esnasında kendini parçalamaması için kütlesinin çok yüksek olması gerekiyordu.

tr.wikipedia.org

Bu çiçek, güneş gibi, sarı göbekli, beyaz yapraklı, çevresine güzel kokular yayan bir çiçektir.

tr.wikipedia.org

Işık yayan kondansatör terimi elektrolüminesansı tanımlamak için 1961 senesinden beri kullanılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Yumurtaları dış çevreye yayan monotremler (tek delikliler) hariç tüm memeliler için doğal bir doğum şeklidir.

tr.wikipedia.org

Organizasyonun liderleri bilginin tek taraflı veya doğru olmadığını bilmelerine rağmen propagandayı yayan daha düşük rütbeli üyeler durumu bilmeyebilirler.

tr.wikipedia.org

Baas tarafından yönetilen ve halka bilgi yayan tek partili bir devlet vizyonu, bireysel etkileşimler konusundaki görüşüne birçok yönden aykırıydı.

tr.wikipedia.org

Elektron tüplerinde veya lambalarda ısıtılarak elektron yayan eleman ve elektroliz düzenlerinde bataryanın negatif kutbunun bağlandığı elektrot, katot adını alır.

tr.wikipedia.org