Translations for „yazmaya“ in the German » Turkish Dictionary

schreibfaul

yazmaya üşenen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Geleneksel Çin kültüründe iyi aile çocukları ailelerinin sözünü dinledikleri için annesinin isteğini kıramayarak sevdiği eşini boşamak zorunda kalır ve bu ayrılık acısıyla şiirler yazmaya başlar.

tr.wikipedia.org

Bazıları, bölümün mutsuz son ile neticelenmesinden üzüntü duyunca yapımcılar, bir devam yazmaya karar verdi.

tr.wikipedia.org

Görme yetisini tamamen yitirdiğinden dolayı bir süre bunalıma girdi ancak çevresindekilerin yardımıyla yeniden okuyup yazmaya başladı.

tr.wikipedia.org

Barnard takma adı altında, o dönemde "potboilers" (çanak çömlek kaynatıcı romanlar) tabir edilen ateşli ve hayli popüler aşk hikâyeleri yazmaya başladı.

tr.wikipedia.org

Büyük çoğunluğu sarık, cübbe ve şalvar giyen bu kalabalık içinde yer alan bazı kimseler çevredeki binalara yeşil renkli boyalarla slogan yazmaya başladılar.

tr.wikipedia.org

Doğal olmayan toplumsal koşullar yergi yazmaya teşvik etmektedir.

tr.wikipedia.org

Yazmaya bayılmıştım ve bu süreçte kaybolmak çok heyacan vericiydi.

tr.wikipedia.org

Bu fikir hakkında konuşmaya devam eden ikili bir gün senaryoyu yazmaya karar verdi ve tek oturuşta 30 sayfa yazdılar.

tr.wikipedia.org

Zamanla şiir yazmaya yönelmiş, bir arkadaşının yardımı ile gitar çalmayı öğrenmiş ve yine aynı arkadaşı tarafından konserler vermeye teşvik edilmiştir.

tr.wikipedia.org

Brooks, 14 yaşından beri çok içen biri olmasına rağmen, ikinci kariyeri olan film dergilerinde sinema üzerine algısal denemeler yazmaya başlamak için nispeten ayık kaldı.

tr.wikipedia.org