Translations for „yerin“ in the German » Turkish Dictionary

bodenständig (Brauchtum, Bevölkerung)

yerli bir yerin özbeöz yerlisi

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bugün için eski yerleşmenin yerin bulmak dahi olanaksızdır.

tr.wikipedia.org

Bu evlerde genellikle hiç şömine yoktu ama ateş yakılan yerin hemen üzerinde odundan yapılan ve kille kaplanan bir duman başlığı vardı; eti tütsülemek için kullanılıyordu.

tr.wikipedia.org

Bir bölümü yerin altında bulunan hamam dışarıdan 1.50 metre yüksekliğinde görülmektedir.

tr.wikipedia.org

Sonuçta hidrojenin bulunduğu yerin artı çekim gücü artmaktadır.

tr.wikipedia.org

Ertesi sabah hipnotize edilerek 15 sene önce kaçırıldığı yerin yakınındaki bir binanın çatısına bırakılır.

tr.wikipedia.org

Yerin güneşten aldığı enerji miktarı ve bu enerjinin yeryüzündeki dağılışında meydana gelen değişmeler özellikle geri besleme mekanizmaları ile belirgin iklim değişmelerine dönüşmektedir.

tr.wikipedia.org

Eğer göklerin ve yerin kenarından çıkıp gidebilirseniz, haydi çıkın.

tr.wikipedia.org

Yerin altındaki ilk üç katta mağazalar yer alırken bu üç katın altında kalan diğer 3 katta ise otopark mevcuttur.

tr.wikipedia.org

Yuri, yerin kırılması sonucunda bir uçurumdan nehre düşer, suda bata çıka ilerler ve sonunda karaya çıkar.

tr.wikipedia.org

Köye döndüğünde yeni eşi, 70 yaşına geldiklerinde onların da gideceği yerin orası olduğunu söyleyerek onu teselli eder.

tr.wikipedia.org