Translations for „yerlere“ in the German » Turkish Dictionary

auseinandersetzen jdn

ayrı yerlere oturtmak -i

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Seçmenlerin ikamet ettikleri yerlere göre kullandıkları oylarda da farklılıklar oldu.

tr.wikipedia.org

Sıcak suların çıktıkları yerlere ılıca denir.

tr.wikipedia.org

Kum, silt gibi ince unsurlu, çimentosuz, gevşek tortulların yüzeyinde dalgalar, akıntılar ve rüzgârlar tarafından meydana getirilen ve bu yerlere dalgalı, karışık veya buruşuk bir görünüm kazandıran küçük yer şekilleridir.

tr.wikipedia.org

Bu cinsin birçok türünde kaktüs gövdesini saran "olta iğnesi" dikenleri ve zırhlı diken ağı, bitkinin daha elverişli yerlere taşınmasını sağlayan uyarlamalardır.

tr.wikipedia.org

Hıristiyan halk adalara bu ayinlere, yortulara, bayram eğlencelerine katılmak veya kutsal yerlere adak adamak için de gelmektedir.

tr.wikipedia.org

Fakat bu, daha başka yerlere genişleyemeyen bölgesel bir akımdı.

tr.wikipedia.org

Bu öğretmenler görevlendirildikleri yerlere kitap, kâğıt, kalem, tebeşir, portatif kara tahta, siya mat muşamba gibi ihtiyaçları yanlarında götürmekteydi.

tr.wikipedia.org

Kurbanlarını tenha yerlere götürmeden önce halka açık yerlerde, yaralanma veya sakatlık taklidi yaparak veya bir otorite figürünü (polis vb.) taklit ederek yaklaşırdı.

tr.wikipedia.org

Cusackın geldiği yerlere boş boşuna gelmediğini gösteriyor demiştir.

tr.wikipedia.org

Su terazisi, görece daha yüksek bir yerden boru ya da künkten gelen suyun, yine borular veya künklerden geçerek daha alçak yerlere ulaşmasını sağlayan kule şeklindeki kâgir yapıdır.

tr.wikipedia.org