Translations for „yolsuzluk“ in the Turkish » German Dictionary

yolsuzluk <-ğu> N

1. yolsuzluk:

yolsuzluk

Fehlen nt von (ordentlichen) Straßen

2. yolsuzluk:

yolsuzluk

Amtsmissbrauch m

yolsuzluk

Verstoß m gegen Dienstvorschriften

3. yolsuzluk:

yolsuzluk

Inkorrektheit f

4. yolsuzluk:

yolsuzluk

Unterschlagung f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

NETO öyküleri, kullanıcıları yolsuzluk tehlikeleri konusunda eğitmeyi amaçlayan popüler bir mobil oyundur.

tr.wikipedia.org

Giorgi'nin yaptığı yolsuzluklar kısa sürede İmeretililer için dayanılmaz hale gelmiştir.

tr.wikipedia.org

Bu değişikliklerle, gelecek seçimlerde büyük dolandırıcılıklara karşı hükûmetin yolsuzluğu önlemeye yardımcı olmasını ve güvenlik durumunu iyileştirmesi bekleniyor.

tr.wikipedia.org

FIFA tarihinde ise son yıllarda yaşanan yolsuzluk olayı ön plan çıkmaktadır.

tr.wikipedia.org

Program, ülke vatandaşlarının yaşam kalitesini iyileştirmeye, sosyal adalete ve yolsuzlukla mücadele etmek için sorumlu bir dinleme devleti oluşturmaya odaklanıyor.

tr.wikipedia.org

Ancak yolsuzluk nedeniyle 1962'de istifa etmek zorunda kaldı.

tr.wikipedia.org

Buna yanlış uygulanan ekonomi politikaları, yolsuzluk ve liyakatsız yönetimin sebep olduğu düşünülmektedir.

tr.wikipedia.org

Duvalier yolsuzluk, insan hakkı ihlalleri ve otoriterlikle suçlanmıştır.

tr.wikipedia.org

Cumhurbaşkanlığı döneminde eleştirmenleri onu yolsuzluk ve kayırmacılıkla suçladı.

tr.wikipedia.org

Alemán yıllardaki yolsuzluk skandallarından sonra devlete yeni bir imaj çizmek ve devletin güvenilirliğini yeniden sağlamak istiyordu.

tr.wikipedia.org