Translations for „yozlaşma“ in the Turkish » German Dictionary

yozlaşma N

1. yozlaşma Verbalsubstantiv zu yozlaşmak:

2. yozlaşma:

yozlaşma

Entartung f

3. yozlaşma:

yozlaşma

Sittenverfall m

See also yozlaşmak

yozlaşmak VB intr

1. yozlaşmak:

yozlaşmak

degenerieren

2. yozlaşmak:

yozlaşmak

verfallen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Nötron yıldızı halinde ise nükleonların yozlaşma basıncı söz konusu değildir, denge halini sağlayan "güçlü etkileşim"dir.

tr.wikipedia.org

Film uzun planlara öncelik tanıyan bir anlatımla toplumsal hoşnutsuzluk, yozlaşma ve kitlelerin yönlendirilmesini konu edindi.

tr.wikipedia.org

Toplumsal hareketler, yozlaşma, siyasal şiddet, polis ve kamu düzeni politikaları alanındaki çalışmalarıyla tanınmaktadır.

tr.wikipedia.org

Hikâye, cezai hukuk etkisi altında siyasal yozlaşma ve "şöhret suçlu" konsepti üzerine bir hicivdir.

tr.wikipedia.org

Bu kararın ardındaki asıl sebep bu alandaki yozlaşma olduğu kadar, devlet tarafından sahip çıkılmama ve bir tür yalnız bırakılma refleksi oldu.

tr.wikipedia.org

Romanlarındaki yozlaşma konusu ise daha çok kırsal kesimde ele alınır.

tr.wikipedia.org

Holografik karanlık enerji modelleri, kozmolojik sabit modellerle karşılaştırıldığında, yüksek bir yozlaşma anlamına gelir.

tr.wikipedia.org

Buna göre yeni keşfedilmiş kaynak bolluğu, insanların bencillik, yozlaşma ve açgözlülüğe olan eğilimini azaltacak ve birbirlerine güvenme eğilimini aşılayacaktır.

tr.wikipedia.org

Oyunda, bir yandan bürokratik işleyişin labirentinde kaybolan idealist bir öğretim görevlisinin trajikomik durumu anlatılırken, diğer yandan da var olan bürokratik yapı içindeki toplumsal ve bireysel yozlaşma hicvediliyor.

tr.wikipedia.org

Katagenez, evrimsel biyologların retrogressive (yozlaşma) kelimesini tercih ettiği evrimsel biyolojinin kullanılmayan terimidir.

tr.wikipedia.org