Translations for „zengin“ in the Turkish » German Dictionary

I . zengin ADJ

1. zengin:

zengin

reich

2. zengin:

zengin

reichhaltig

II . zengin N

zengin

Reiche(r) f(m)

zengin kaynak

Fundgrube f

Usage examples with zengin

yeni zengin

Neureiche(r) f(m)

zengin kaynak

Fundgrube f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Folklor yönünden zengin olan ilçede, sosyal ve kültürel yaşam duygular ve müzik eşliğinde oyunlaştırılmıştır.

tr.wikipedia.org

Zengin özelliklere sahip olmakla birlikte, bu elektronik cihazlar köpük muadillerine kıyasla çok pahalıdır.

tr.wikipedia.org

Bu sosyolojik olay aynı zamanda geleceğin birçok sonradan görme zengininin de ortaya çıkmasına neden olmuştu.

tr.wikipedia.org

Bölge yer altı kaynakları bakımından oldukça zengin sayılabilir.

tr.wikipedia.org

Ciomadul'daki baskın volkanik kayaç potasyum açısından zengin bir dasittir.

tr.wikipedia.org

Bölge, yoğun nüfuslu bir bölge olup tarımsal olarak zengindir.

tr.wikipedia.org

Sandviçler, zaman zaman başkaları arasında soğan halkaları, turp dilimleri, salatalık, domates dilimleri, maydanoz, remoulade veya mayonez ile zengin bir şekilde süslenir.

tr.wikipedia.org

Burada "yaprak" ve "ağlayarak" (-rak) sözcükleri zengin uyak oluşturur.

tr.wikipedia.org

Yaşadıkları hayattan (zengin, fakir, zeki, aptal, güzel, çirkin) bağımsız olarak her insan ölür ve bu sorun da son bulur.

tr.wikipedia.org

Jetlerin silikon atomları bakımından böylesine zengin olmasına karşılık fazlaca demir içermemeleri, patlamanın hemen başında oluştuklarını düşündürüyor.

tr.wikipedia.org