Translations for „çalışkan“ in the Turkish » German Dictionary

çalışkan ADJ

çalışkan

fleißig, eifrig

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Kalabalığın en önünde Çalışkan ve korumalarının olduğu grubun saatlerce o mücadelesini yanıbaşlarında izleyen tek gazeteciydim.

tr.wikipedia.org

Taşrada çalışkan öğrenci olduğunuz zaman ister istemez bir yere itiliyorsunuz..

tr.wikipedia.org

Vernon sorumluluğunun bilincinde ve çalışkan bir adamdı ancak 1938 yılında sadece 8 dolarlık bir borç yüzünden hapse girdi.

tr.wikipedia.org

Carrera genel ağda dolaşmaktan hoşlanıyor ve kendisini "pornonun çalışkan öğrencisi" olarak tanımlıyor.

tr.wikipedia.org

Ayrıca oyunu okuyabilen ve takıma savunmada yardımcı olan çalışkan bir oyuncu olması gerekir.

tr.wikipedia.org

Okul kayıtlarına göre çalışkan ve sürekli kendisini geliştiren bir öğrenci idi.

tr.wikipedia.org

Toplumlar daha çalışkan ve kararlı olarak ileriye bakacaklar ve milletçe idealizmi olan ülkeler büyük yarışta liderliği ele geçireceklerdir.

tr.wikipedia.org

Kendini zekiden ziyade çalışkan (more of a worker than a clever person) olarak tanımlıyor.

tr.wikipedia.org

Kâtip Çelebi çalışkan, iyi huylu, vakarlı, az konuşan, çok yazan biri olarak bilinir.

tr.wikipedia.org

O şu anda bu alanda en çalışkan kadın.

tr.wikipedia.org