Translations for „özlem“ in the Turkish » German Dictionary

özlem N

özlem

Sehnsucht f

bir şey/birisi için özlem çekmek

sich nach etw/jdm (zurück)sehnen

Usage examples with özlem

bir şey/birisi için özlem çekmek

sich nach etw/jdm (zurück)sehnen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Herkesin büyük özlem duyduğu, huzurlu bir semtin aynı mahallesinde yaşayan birbirine zıt iki kişinin yaşadığı dramatik ve ibret verici aşk hikâyesi anlatılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Gelişmeyi arayan insanların enerjisi ve özlemi, gelişmeyi yönlendiren itici gücü oluşturur.

tr.wikipedia.org

Bipolar bozukluk, depresyon, ev özlemi, ölüme yakın deneyimler, epileptik nöbetler ve madde bağımlılığı olan kişilerde de geçmişe dönüşler gözlemlenmiştir.

tr.wikipedia.org

Takım üyeleri arasında da kişisel çatışmalardan, yıkıcı iletişim kalıplarından, geçmişe özlem duymaktan, hedefler konusunda çelişkiler yaşamaktan, yeni ortama uyum sağlayamamaktan, vb. konularda sorunlar çıkabilmektedir.

tr.wikipedia.org

Aşkla tabiatın iliştirilmesi, özlem gibi temalar bu kitaptaki şiirlerde de işlenir.

tr.wikipedia.org

Bu albüm bir düet albümüdür ve albümde Özlem Özdil ile birlikte çalışmıştır.

tr.wikipedia.org

Gıpta, başkalarında bulunan bir özellik ya da varlığa karşı duyulan özlem.

tr.wikipedia.org

Film kendilerini özlemiyle yandıkları büyük kente götürecek bir otomobili tamir etmeye uğraşan iki arkadaşın öyküsünü konu edindi.

tr.wikipedia.org

Zamanla terk edilen hayvancılık amaçlı yaylacılık, yerini geçmişin özlemini gideren rekreasyon yaylacılığına bırakmıştır.

tr.wikipedia.org

Mimarının birey olarak beslediği istekleri, mimarının yaşadığı özlemleri, o en benzersiz yanını yaşam alanına taşıdığını gayet iyi biliyor.

tr.wikipedia.org