Translations for „birdenbire“ in the Turkish » German Dictionary

birdenbire ADV (plötzlich)

birdenbire

auf einmal

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Fakat birdenbire küçük bir adam orman içinde kendini gösterir.

tr.wikipedia.org

Ancek merkezi monarşiler ile kent devletleri arasındaki ekonomik ve siyasi erk savaşı birdenbire son bulmadı, 19. yüzyıla kadar devam etti.

tr.wikipedia.org

Bir gün hamisi olan yaşlı milyoner ölünce kendisini birdenbire gerçek dünyanın içinde bulur.

tr.wikipedia.org

Klinler bir özelliğin sürekli ama derece derece değişmesi gibi bir coğrafi bölgeden diğerine geçerken birdenbire aniden de değişebilmesi için de kullanılır.

tr.wikipedia.org

Genişliği 23–40 km arasında değişen bu kesimin gerisindeki hafif engebeli tepeler birdenbire yükselerek yerini dar bir orman kuşağına bırakır.

tr.wikipedia.org

Ancak 1990'ların sonundan itibaren kaykay sporunun popülerliği birdenbire artmaya başlayınca onun kariyerinde de yeni bir sayfa açıldı.

tr.wikipedia.org

Evrim, zaman içinde birdenbire olmayan kesintisiz, niteliksel ve niceliksel değişim sürecidir.

tr.wikipedia.org

Uzaktan bir kilise çanı yankılanır, her şey birdenbire susar.

tr.wikipedia.org

Kendisine geri veriyordum ki, birdenbire kelebek gözlüğü gerisinde gözlerindeki ifadeyi gördüm.

tr.wikipedia.org

Belki de bizim birdenbire yapmamız gereken, kişiliğimiz üzerine çok fazla şey kaçırmamızdı.

tr.wikipedia.org