Translations for „birleştirici“ in the Turkish » German Dictionary

birleştirici

birleştirici

verbindend, Einheit stiftend

birleştirici

Binde-

birleştirici madde CHEM

Bindemittel nt

Usage examples with birleştirici

birleştirici madde CHEM

Bindemittel nt

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Futbol, savaş ve huzursuzluktan dolayı ırak'ta pek gelişmemiştir ama ırak savaşından sonra, önemli bir birleştirici faktördür.

tr.wikipedia.org

Genellikle hiçbir birleştirici her şeyi sunmaz; yalnızca belirli varış noktalarına taahhütlü oranlar vermiş olabilirler.

tr.wikipedia.org

Radyonun yayın politikasını belirleyen temel faktör müziğin kitleleri birleştirici özüne ve ticari kaygılar arasında kaybolan ve göz ardı edilen saflığına sadık kalmaktır.

tr.wikipedia.org

Birleştirici, uçları hizalamak için küçük motorlar kullanır ve tozu ve nemi yakmak için elektrotlar arasındaki boşlukta küçük kıvılcım ortaya çıkarır.

tr.wikipedia.org

Bu dönemde sağ siyasal güçler açısından birleştirici bir simge sayıldı.

tr.wikipedia.org

Duvarlar, parçaları birleştirici bir madde kullanarak yapılabildiği gibi doğrudan doğruya parçaları üst üste yığarak da elde edilir.

tr.wikipedia.org

Bu teori, birbirleriyle bağlantısız gibi görülen çok geniş yelpazedeki olaylara birleştirici bir açıklama sağlamıştır.

tr.wikipedia.org

Asfalt yollardan farkı, zift gibi yapıştırıcı ve birleştirici malzemelerin kullanılmamasıdır.

tr.wikipedia.org

Küreselleşmenin milliyetçiliğin gücünü zayıflatmasından sonra din, toplumda birleştirici unsur olarak görülmüştür ve bu durum köktendinciliğin yükselmesine neden olmuştur.

tr.wikipedia.org

Birleştirici başına parça sayısı, liflerin parlatılması ve her birleştiricideki fırında pişirilmiş tutkal ihtiyacı ışıklifi kablolarını sonlandırmayı zorlaştırdı.

tr.wikipedia.org