Turkish » German

elektriksel PHYS

I . elektrik <-ği> N

1. elektrik:

2. elektrik:

elektrikçi N

elektriklenmek

elektrikçilik <-ği>

elektroskop <-pu>

elektron N

elektrot <-du> N

elektrolit <-ti> N

elektroliz

I . elektronik <-ği> N

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Köy ve kasabalarda hâlâ tekneler içinde, elle ya da ayakla yapılan yoğurma işlemi mazot, havagazı veya elektrikle çalışan büyük ekmek fırınlarında artık yoğurma makineleriyle yapılıyor.
tr.wikipedia.org
Tasarruflu ampuller ise 1350 lümen ışığı sadece 20 watt elektrikle üreterek 67.5 lümen/watt verimliliğini sağlar.
tr.wikipedia.org
Motor, zemberek ya da elektrikle çalıştırılabilir.
tr.wikipedia.org
Doktor, robotlardan birinin miğferini çalarken robotların birkaçı elektrikle öldürülür.
tr.wikipedia.org
Elektrikli aynanın camı, buğulanmasını veya buzlanmasını önlemek için elektrikle de ısıtılabilir.
tr.wikipedia.org
Bu yararlanmalara örnek olarak şunlar verilebilir;indirici trafo merkezlerinde,elektrik-güç evlerinde dinamo makinesi,santral yardımcı teçhizatı, elektrikle çalışan otomobillerinde,çok geniş sayılar içinde otomobil ateşleme ve başlam sistemleri içinde kullanılır.
tr.wikipedia.org
Burma'da elektrikle balık avlama, altın madenciliği ve baraj inşaatları da ciddi ve süregeln tehditlerdir.
tr.wikipedia.org
Elektrikle işkencede kullanılan aletler pikana, parilla, yalıtılmamış kablolar, tıbbî mengeneler ve elle çalışan elektrikli aletleri içerir.
tr.wikipedia.org
Elektrikle ısınma kontrol edilebilirken, israf olarak görünebilir çünkü pek çok elektrik güç istasyonunun, ısı üretebilmesi için zaten belirli bir miktar elektrik kullanması gerekir.
tr.wikipedia.org
Bu işlem baskı silindirinin çizilen bölgelerinin durgun elektrikle yüklenmesini sağlar.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe