Translations for „evine“ in the German » Turkish Dictionary

heimbringen (Personen) jdn

ev(in)e götürmek -i

Krankenbesuche machen (Arzt)

hastaların evine gitmek

heimbegleiten jdn

evine götürmek -i

Heimkehr

evine/yurduna dönüş

Heimkehrer

evine/yurduna dönen (kimse)

Translations for „evine“ in the Turkish » German Dictionary

kapanmak evine

sich zurückziehen zu Hause

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Godoy'un bu resmi ısmarlamadaki amacının evine gelen konuğun kim olduğuna göre iki eserden birini sergilemek istemesi olduğu düşünülür.

tr.wikipedia.org

Daha sonra bu iyi kalpli fahişeyi yaşlı ve hasta annesinin evine bakıcı ve hizmetçi olarak yerleştirmiş, geceleri de sesizce koynuna girmeye devam etmiştir.

tr.wikipedia.org

Beckmann, eski binbaşısının evine tam akşam yemeği vaktinde gelir.

tr.wikipedia.org

O gün kimse evine uğursuz gelir diye misafir kabul etmez, ancak ayağı denenmiş birisi varsa o eve çağrılır.

tr.wikipedia.org

Yolculukları sırasında konaklayacak bir ev ararlarken yaşlı bir kadının evine rastlarlar ve orada konaklamak için izin isterler.

tr.wikipedia.org

Joseph, evine dönmüştü çünkü misafir olduğu evdeki insanlar onu fiziksel ve duygusal yönden zedeliyordu.

tr.wikipedia.org

Gelin yeni evine duvağı ile girer, akşam yemeğinde damat gelinin duvağını açar.

tr.wikipedia.org

Hikâyesini anlatmayı bitirdikten sonra bir kez daha konuşan yılan bu kez kazazedenin evine geri dönmesi gerektiğini söyler.

tr.wikipedia.org

Kesilen kurbanın bir budu kırmızı şılak bir kâğıtla süslenir, baklava tepsisi üzerine sırmalı bohça örtülür, at arabasıyla tepsi ve et düğün okuyucusu kadınla damat evine gönderilir.

tr.wikipedia.org

Ancak çaresizce denetçiyi evine davet etmeyi kabul eder.

tr.wikipedia.org