Translations for „farz“ in the Turkish » German Dictionary

farz N

1. farz:

farz

Mutmaßung f

2. farz (islamisch):

farz

kanonische Vorschrift

farz edelim ki

gesetzt den Fall, dass

farz etmek -i

annehmen etw

Usage examples with farz

farz edelim ki

gesetzt den Fall, dass

farz etmek -i

annehmen etw

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Sayısal sisteme geçerken bütün bu defterleri bir araya getirmek yerine, ulusal nüfus kayıtlarının bir kopyasından kiliseye üye olmadıkları farz edilenlerin ayıklanması yolu seçildi.

tr.wikipedia.org

Fakat kadınlara cuma namazının farz olduğunu düşünen çevreler de vardır.

tr.wikipedia.org

Dini anlamda farzları yapmayan kişinin günah işlediği, farz oluşunu ret edenlerin ise İslâm dîninden çıkmış oldukları kabul edilir.

tr.wikipedia.org

Fıkıhta farz veya sünnet olarak tanımlanan dini emirleri reddeden, hafife alan, alay veya saygısızlık eden veya "elfaz-ı küfür" denilen sözleri konuşan kişilere mürted denilir.

tr.wikipedia.org

Küresel yıldız kümelerinin gök ada merkezi etrafında hemen hemen küresel bir dağılım gösterdiği farz edildi.

tr.wikipedia.org

Orucun gün sayısı olarak değil, ay olarak farz kılındığına ve bütün ay boyunca oruç tutulması gerektiğine inanılır.

tr.wikipedia.org

Farz-ı kifâye, İslâmî anlayışta sosyal sorumluluk ifade eden bir tanımdır.

tr.wikipedia.org

Hadis ve benzeri anlatımlar farzlar için faziletler ve sevap anlamında destekleyici, açıklayıcı ve teşvik edici olarak kullanılırlar.

tr.wikipedia.org

Farz, vacip ve sünnet olarak nitelendirilen eylemlerin terki, mekruh ve haram olarak nitelendirilenlerin yapılması cezai (had ya da tâzir cezaları olarak) karşılık görür.

tr.wikipedia.org

Kaldı ki öyle olmadığını farz edelim, bunun ne önemi olurdu?

tr.wikipedia.org