Translations for „güçlü“ in the Turkish » German Dictionary

güçlü ADJ

1. güçlü:

güçlü

kräftig

güçlü

stark

2. güçlü (Motor):

güçlü

leistungsfähig

3. güçlü:

güçlü

mächtig

Usage examples with güçlü

zayıf/güçlü yön [veya taraf]

schwache/starke Seite

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu tutarsızlık psikolojik veya bilişsel yönlerin cinsel uyarılma üzerinde de güçlü bir etkisi olduğunu göstermektedir.

tr.wikipedia.org

Buna isabet birebir dövüşte oldukça güçlü olmakla birlikte çokta iyi bir stratejistdir.

tr.wikipedia.org

Parçacık izlerinin kavisli olması için kabarcık odasının hacmi çok güçlü bir manyetik alan ile doldurulur.

tr.wikipedia.org

Kabloların daha güçlü olması isteniyorsa, çelik örgülerle kuvvetlendirilir.

tr.wikipedia.org

Göreceli ortalama fiziksel kuvvet açısından da cinsiyetler arasında doğal bir farklılık vardır ancak bu herhangi bir erkeğin herhangi bir kadından daha güçlü olduğu anlamına gelmez.

tr.wikipedia.org

Böylece toplu tutuklamalardan kaçınılmış olacak ve parti daha güçlü bir şekilde geleceğe hazırlanacaktı.

tr.wikipedia.org

Dunning daha güçlü bir nötron kaynağı istiyordu ve siklotron bu isteğini sonlandıracak ilgi çekici bir araç olarak ortaya çıktı.

tr.wikipedia.org

Yıllarca gizliden gizliye yaydığı vaatlerin karşı konulamaz cazibesine dayanan inanç sistemi ile dünyanın en güçlü isimlerini kendi tarafına çeker.

tr.wikipedia.org

Jüpiter, spektral bölgede birkaç kiloherzden onlarca megaherze kadar bir aralıkta gerilim oluşturan radyo dalgalarının güçlü bir kaynağı rolünü oynamaktadır.

tr.wikipedia.org

Melodik yapısı güçlü şarkılarıyla tanınan grubun şarkılarında punk ve reggae öğeleri de zaman zaman ön plana çıkmaktadır.

tr.wikipedia.org