Translations for „güçlük“ in the Turkish » German Dictionary

güçlük <-ğü> N

1. güçlük (Mühe):

güçlük

Schwierigkeit f

Phrases:

güçlük

Problematik f

birine güçlük çıkarmak

jdm einen Stein in den Weg legen

Usage examples with güçlük

birine güçlük çıkarmak

jdm einen Stein in den Weg legen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Projenin sürdüğü 10 yıl boyunca, evokullulaşma, çocukların öğrenme güçlükleri ve derslerdeki başarısızlıkları üzerine üç kitap yazdı.

tr.wikipedia.org

Fakat Çerkes’ler kültür farklılıklarından dolayı gittikleri yerlerde oranın halkıyla uyum konusunda güçlükler çektiler.

tr.wikipedia.org

Ortalıkta kimselerin görünmediği ıssız istasyondan güçlükle bulduğu bir taksiye binerek oteline gelir.

tr.wikipedia.org

Ele aldığı ilk vak'a harf harf okumakta ve yazmakta güçlük çeken bir çocuktu.

tr.wikipedia.org

Cihazın işitme güçlüğü çeken kişilere de yardımcı olduğu ve o zamanlar işitme cihazı olarak kullanılan büyük kulak trompetlerine olası bir alternatif sunduğu bilinmektedir.

tr.wikipedia.org

Solungaçlardaki lezyonlar solunum güçlüğüne yol açarak ölümlere sebep olur.

tr.wikipedia.org

Frengi hastalığı nedeniyle bozulmuş olan sağlığı, 1840 yılında iyice kötüleşti ve bayılma, geçici felç ve konuşma güçlükleri yaşamaya başladı.

tr.wikipedia.org

Bu zararlar arasında mukoza tabakasında hasar, boğazda yanma, nefes almada güçlük sayılabilir.

tr.wikipedia.org

Etkilenmiş bireyler, davranış problemlerine, öğrenme güçlüğüne ya da diğer birçok anomaliye sahip olabilirler.

tr.wikipedia.org

Her iki yazar da, tiyatroyu -"komedya denilen hayalhâneleri"- keşfederler, kadınlarla erkeklerin birlikte eğlendikleri bir ortama uyum sağlamakta güçlük çekerler.

tr.wikipedia.org