German » Turkish

Translations for „getiren“ in the German » Turkish Dictionary (Go to Turkish » German)

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Amaç, piyonunu başladığı tarafın karşısındaki tarafdaki herhangi bir kareye getiren ilk oyuncu olmaktır.
tr.wikipedia.org
Parça değişimindeki hatalar, özellikle benzer diziler, ortak kromozomların, genomlardaki bazı bölgeleri bu şekilde mutasyona daha yatkın hale getiren yanlış bir hizalama benimsemelerine neden olduğunda olasıdır.
tr.wikipedia.org
Onun delirdiğine kanaat getiren vicdansız kocası onu bir akıl hastanesine kapattırır.
tr.wikipedia.org
Plastik kelepçe, plastik kayışlardan yapılan ve eller için fiziksel kısıtlama getiren bir tür kelepçe.
tr.wikipedia.org
Genellikle şizofrenlerde yaşanmakla beraber çoğunlukla kendilerine hakaret eden, yorum getiren veya emirler veren seslerin duyulması şeklindedir.
tr.wikipedia.org
Patlayıcı madde, hararet veya şok tesiri ile kimyasal değişikliğe uğrayan, yüksek derecede ısı, çok hacimde gaz meydana getiren, katı, sıvı veya gaz halindeki kimyasal maddelerdir.
tr.wikipedia.org
Demiryolu yöneticileri, 18 yaşındaki erkek çocukları alıp onları frenci, kondüktör ve mühendis haline getiren kariyer yolları yarattılar.
tr.wikipedia.org
Montajcı, yönetmenin yardımıyla bir filmdeki çeşitli çekim planlarını bir araya getiren kişidir.
tr.wikipedia.org
Cümle veya tümce; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı kelimeler dizisi.
tr.wikipedia.org
Evrensel gerçeklikler arasında görülen çatılmaların yahut ikilemlerin temel nedeni, bu evrensel gerçeklikleri dile getiren tümel kavramları anlamamaktan, yanlış anlamaktan ileri gelir.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe