German » Turkish

German)

hayata dönmek

hayata bağlı

hayata yakın

hayata döndürme çabaları pl

gerçeklerle ilgisiz (od hayata yabancı) olmak

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Chopin tüberküloz nedeniyle 1849'da hayata gözlerini yummuştur. tr.wikipedia.org

Mihail'de hayata en alt kademede bir asker olarak katılmıştı. tr.wikipedia.org

Kaderin cilvesi olsa gerek donma tehlikesi geçirdi ve arkadaşları tarafından hayata geri dönderildi. tr.wikipedia.org

Böylece toplum yerleşik hayata geçtikçe daha çok rahatına ve zevkine düşkün, daha egoist olur ve giderek kötü alışkanlıklar sahibi olur. tr.wikipedia.org

Benzemek’te kullanılan yöntem içsel hayata yönelme ve dünyadan çekilmeye vurgularıyla karakterize edilebilir. tr.wikipedia.org

Günümüzde yazılan ve gündelik hayata dair pek çok roman bu türe örnek gösterilebilir. tr.wikipedia.org

Güven bunalımı, iki kişi, iki devlet ya da toplumun çeşitli kesimleri arasında oluşabileceği gibi, kişinin hayata, işe vs. tr.wikipedia.org

Tanya'nın evlilikteki amacı daha rahat bir hayata kavuşmak ve batı dünyası rüyalarına ulaşmaktır. tr.wikipedia.org

Bir de ücra, kırsal yerleşim birimlerinde olup, tarımla uğraşan, yerleşik hayata geçmekle birlikte henüz bir uygarlık kuramamış küçük topluluklar vardır. tr.wikipedia.org

Kırgız türkleri, yakın dönemde yerleşik hayata geçmiş bir toplumdur. tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Turkish