Translations for „içkisi“ in the Turkish » German Dictionary

içkisiz

içkisiz

nüchtern

içkisiz

… ohne Alkoholausschank

içkici

1. içkici:

içkici

Trinker(in) m(f)

içkici

Säufer(in) m(f) ugs

2. içkici:

içkici

Spirituosenverkäufer m

I . içkili N

içkili

Restaurant nt mit Alkoholausschank

II . içkili ADJ (Mensch)

içkili

angetrunken

ötekisi <-ni>

ötekisi → öteki

See also öteki

öteki N (von zweien)

öteki

der/die/das andere

içkin

1. içkin:

içkin

immanent

içkin

existent

2. içkin:

içkin

im Versuchsstadium, im Ansatz (vorhanden)

kimisi PRON

kimisi

manche(r, s)

içkinlik <-ği>

içkinlik

Immanenz f

birisi <-ni> PRON

birisi

jemand

birisi

eine(r)

gerisi

gerisi → geri

See also geri

I . geri ADV

geri

zurück

II . geri N

1. geri:

geri

rückwärtiger Raum

2. geri:

geri

Ende nt

3. geri:

geri

Hinterteil nt

4. geri:

geri

Rest m

5. geri:

geri

Fortsetzung f

III . geri ADJ

1. geri:

geri

unmodern

geri

rückständig

2. geri (auch fig):

geri

zurückgeblieben

3. geri (Uhr):

geri

nachgehend

geri almak (Wort, Klage)

zurücknehmen (Antrag)

geri almak (Wort, Klage)

zurückziehen (Bestimmung)

geri almak (Wort, Klage)

widerrufen (Uhr)

geri almak -i

zurückstellen etw

geri çekilin, lütfen!

bitte zurücktreten!

geri çekilmek

zurücktreten, sich zurückziehen

geri çekmek -i

zurückziehen etw

geri çevirmek (ablehnen)

zurückweisen (Person)

geri çevirmek -i

zurückschicken jdn

geri dönmek

zurückkommen, zurückkehren

geri eğim işareti inform

Backslash m

geri getirmek -i

zurückbringen etw

geri gitmek

zurückgehen

geri göndermek -i

zurückschicken etw

geri götürmek -i

zurückbringen etw

geri kafalı (fortschrittsfeindlich)

rückständig

geri kalmak (auch fig)

zurückbleiben (Uhr)

geri kalmak (auch fig)

nachgehen

geri kalmış

zurückgeblieben (Land)

geri kalmış

unterentwickelt

geri kalmışlık

Zurückgebliebenheit f

geri kazanım

Wiederaufarbeitung f

geri vermek -e -i

zurückgeben jdm etw

geri vites

Rückwärtsgang m

geri zekalı

schwachsinnig

geri zekalı

Schwachkopf m

içki N

1. içki:

içki

(alkoholisches) Getränk nt

Phrases:

içki

Alkoholkonsum m

içki fabrikası

Brennerei f

içki içmek

(etwas Alkoholisches) trinken

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Taze olarak tüketildiği gibi, meyve suyu, şerbeti ve içkisi yapılır.

tr.wikipedia.org

Yeniçerilerin azmanlarından ve nüfuzlularından olup hafifliği ve içkisi olmasa, vakur olsaydı, zamanı uzardı.

tr.wikipedia.org

Fermente bir içecektir ancak içerisine konulan hardal tohumları alkol oluşumunu engeller; bu şekilde damıtılmadan alkolsüz bir üzüm içkisi olarak tüketilir.

tr.wikipedia.org

Fermantasyon sonucu kefir adı verilen hafif ekşimsi, köpüklü, alkollü ve yoğurt kıvamında bir süt içkisi ortaya çıkar.

tr.wikipedia.org

Genellikle çocuklar ve alkolden uzak duranlar için gece içkisi olarak kullanılır.

tr.wikipedia.org