Translations for „kâbus“ in the Turkish » German Dictionary

kâbus [uː]

kâbus

Albdruck m

kâbus basmak (od çökmek) -e

Albdrücken haben

kabus N

kabus

Albtraum m

Usage examples with kâbus

kâbus basmak (od çökmek) -e

Albdrücken haben

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Alex'e olan aşkı bile bu kabuslarından kurtulmasına yardımcı olmaz, artık lanetlenmiştir ve ilk dolunayda vücudu dramatik bir değişime uğrayıp hayvanlaşır.

tr.wikipedia.org

Uzak çöllerde geçirdiği günlerin kötü anılarını hâlâ üzerinden atamadığı gibi gece gördüğü kabuslarla uykusundan sıçrayarak uyanmaktadır.

tr.wikipedia.org

Aynı zamanda kabuslardan alışık olduğumuz bir baş dönmesi ve çarpık görme hissine kapılmamıza yol açar.

tr.wikipedia.org

Jerry haplarını alır ve ertesi gün duygusal olarak kötüye kullanılan babasının kabuslarını yaşar.

tr.wikipedia.org

Margaret daha sonraları, çocukluğunda çektiği uyurgezerlik sorunu ve gördüğü kabuslar yüzünden babasını ve onun aşırı derecede katı kurallarına ve dakikliğine karşı olan bağlılığını suçlamıştır.

tr.wikipedia.org

Teşkilatlar devletin zaten ciddi olan insani halini göz önünde bulundurarak bu hayret edici haberi "yıkıcı bir darbe" ve "kabus senaryosu" olarak ifade etti.

tr.wikipedia.org

Paroksetin için ortak yoksunluk sendromu belirtileri, mide bulantısı, baş dönmesi, vertigo, uykusuzluk, kabuslar ve canlı rüyalar, gövdenin elektriklenmesi, ağlama ve strestir.

tr.wikipedia.org

Bu kabuslar onu cinayetin gerçekleştiği eski bir çiftlik evine götürür.

tr.wikipedia.org

Kabus görmek veya ağlamak hipoglisemi belirtisi olabilir.

tr.wikipedia.org

Kendisinden yardım dilenenlerin kabusları yiyerek iyi şans getirdiğine inanılırdı.

tr.wikipedia.org