Turkish » German

kaşık <-ğı> N

kaşık
kaşık çatal bıçak
Besteck nt
kaşık dolusu

kasık <-ğı> N

kasık kemiği

Usage examples with kaşık

kaşık dolusu
kaşık çatal bıçak

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Hatta dikkatin belirli bir düzeyde dağıtılması için herhangi bir konuda (kaşık bükmek değil) ateşli bir tartışmaya bile girilebilir veya tanıdığınız biriyle metal bükmek dışında bir konuda da konuşabilirsiniz.
tr.wikipedia.org
Leskofça bölgesinden gelen bir inanca göre ala, elinde büyük bir tahta kaşık tutan ve yoluna çıkan her şeyi yutan kocaman ağızlı bir canavar olarak tanımlanmıştır.
tr.wikipedia.org
Kaşık seks pozisyonu, genellikle bir kadının sırtını erkeğe dönerek cenin pozisyonunda bir cinsel ilişkiyi ifade eden seks pozisyonlarından birisidir.
tr.wikipedia.org
Düzlemler, yüzeye geniş ölçüde paralel ("translasyonel sürgüler") veya kaşık şeklinde ("rotasyonel sürgüler") olabilir.
tr.wikipedia.org
Topaç haline gelen mısır ununun 5-6 yerinden bıçak ya da kaşık sapı ile delikler açılır.
tr.wikipedia.org
Bir çorba kaşığı domates salçası, bir kaşık suyla ezilip tencereye eklenir.
tr.wikipedia.org
Albümde rock soundunu oluşturan batı enstrümanlarının yanında, bağlama, kanun, cümbüş, tabla, bendir, kaşık, darbuka, davul ve djembe gibi doğu enstrümanları da kullanıldı.
tr.wikipedia.org
Bu kentte 20. yüzyıl başlarında paslanmaz çelik geliştirilmişi ve bıçak ve madeni çatal-kaşık sanayinin baş teknolojisi oldu.
tr.wikipedia.org
Coulson, süt, çikolata şurubu ve malt mayasından yapılan standart mayalı süt içeceğine iki kaşık da vanilyalı dondurma ekleyerek servis yapıyordu.
tr.wikipedia.org
Beşik yapımı, kaşık yapımı ile uğraşıp geçimini sağlayan pek çok kisi bulunmaktadır.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe