Translations for „kurtaran“ in the German » Turkish Dictionary

(Go to Turkish » German)

Lebensretter(in)

can kurtaran/kurtarıcı

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri milletin istikbalini yoğuran irfan ordusu, bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, alidir, muhteremdir.

tr.wikipedia.org

Ey geleceğin umudu, sen ne can dostuymuşsun; dünyayı bütün üzüntü ve sıkıntılarından kurtaran sensin.

tr.wikipedia.org

Onu saklayarak hayatını kurtaran bu küçük kız çocuğu, o civarda bulunan bir kız okulunun öğrencisidir.

tr.wikipedia.org

Plajda, bisiklet parkı, can kurtaran, duş, mescit,şezlong, soyunma kabini, tuvalet gibi imkanlar bulunmaktadır.

tr.wikipedia.org

Yetmezlik sorunu çeken böbreğe diyaliz yaşam kurtaran fakat ideal olmaktan uzak bir çözümdür.

tr.wikipedia.org

Basınç odası su altı turizmine ek olarak soba zehirlenmesi gibi kazalarda da hayat kurtaran bir alt yapıya sahiptir.

tr.wikipedia.org

Bu nişan yoldaşı olan askerlerin hayatını kurtaran erkeklere ve çarpışmalarda yararlılık gösteren askerlere tahsis edilmişti.

tr.wikipedia.org

Durrance hayatını kurtaran kişinin korkaklıkla suçladığı arkadaşı olduğunu bilmemektedir, yalnız kendisini kurtaran dilsiz yerlinin cüzdanından bir şeyler çaldığını sanır.

tr.wikipedia.org